Profil von .♥.¸¸.·*ღ*♥♥*Go...ღ*♥♥*ღ*·.♥. GoNüL SaYFaM...FotosBlogListenMehr
Freunde
Extras
Private Nachricht senden
RSS-Feed abonnieren
Weiterempfehlen
Zu My MSN hinzufügen
Als Freund hinzufügen
Hilfe
ღ*♥♥*ღ*·.♥. GoNüL SaYFaM.♥ღ*♥♥*ღ♥.
ღ*♥♥*ღBense hep seni bekledim kırık kalbim, yaslı gözlerimle... Bazen hayallere dalıyorum, seni düşünüp aglıyorum, Seni ve sevgini arıyorum hep kalbimde... Düsmüyor adın hic dilimden, Ölecegim gülüm bir gün ben, Senin sevginden, senin derdinden...ღ*♥♥*ღ
Klicken Sie auf Speichern um die Anpassungen zu speichern, bevor Sie Titel und Slogan bearbeiten.
ღ*♥♥*ღBense hep seni bekledim kırık kalbim, yaslı gözlerimle... Bazen hayallere dalıyorum, seni düşünüp aglıyorum, Seni ve sevgini arıyorum hep kalbimde... Düsmüyor adın hic dilimden, Ölecegim gülüm bir gün ben, Senin sevginden, senin derdinden...ღ*♥♥*ღ
Hayat Kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir. Kendin için neler hissettiğindir. Güven, mutluluk, şefkattir. Arkadaşlarına destek olmak ve nefretin yerine sevgiyi koymaktır. Hayat; Kıskançlığı yenmek, önemsemeyi öğrenmek ve güven geliştirmektir. Ne dediğin ve ne demek istediğindir. İnsanların sahip olduklarını değil, kendilerini olduğu gibi görmektir. Her şeyden önemlisi hayatı, başkalarının hayatını olumlu yönde etkilemek için kullanmayı seçmektir. İşte hayat bu seçimden
Tanrım Sana Sén Gibi Bir Sévgili Vérsin, Umarım Séndé Onu Bén Gibi Sévérsin. Sévdiğin Sévér Sén Gibi Bir Başkasını; Sén Sévdiğini Sévérsin, Sévdiğin Bir Başkasını...
ARTIK SUS, DAHA FAZLA YALANLARINI DİNLEMEK İSTEMİYORUM!...
SEVMEDİM DE!...UNUTTUM DE!...DALGA GEÇTİM DE!...
AMA SENİ SEVİYORUM DEME,SEVSEYDİN GİTMEZDİN.
SEVSEYDİN BIRAKMAZDIN,SEVSEYDİN AYRILMAZDIK!...
İSTEDİĞİN GİBİ OLDU İŞTE, KALBİMİ İSTİYORDUN AL SENİN OLSUN…
ARTIK BİRİNİ SEVECEK BİR KALBİM YOK...
" Bütün kiremitlere seni çok çok özledim diye yazdım.
İnşaallah biri kafana düşerde,
seni özlemenin;
nasıl bir acı olduğunu anlarsın..."
HANi SADECE ÖLÜM AYIRIRDI BiZi, SöYLE SEVGiLiM…HANGiMiZ ÖLDÜ ŞİMDİ...
Benim kaybım olmaz sen kaybedersin. Arkamdan iş çevrilmez öğrenmelisin, Yalnız kalmam dostlarımı bilirsin, Dönüp arkana bakma kalmayan gururunu yitirirsin, Hiç de umrumda olmaz DEF OLUP gidersin!!!
YALWARMA BENİDE UNUT DİĞERLERİ GİBİ AĞLAMA BU AYRILIK İHANETİNİN BEDELİ SEBEBİ BELLİ , HAYDİ GİT YOLUNA YOLUN AÇIK OLA BULURSUN BİR CAN YAKACAK NASIL OLSA...
Sonbahara İnat Ağaç Hala Yeşermekte, Geceye İnat Gün Hala Ağarmakta, Ben İse Kadere İnat Hala Seni Sevmekteyim. İnat Bu Ya, Mahşere Kadar Seni Seveceğim...
Sen Düşlerimde Gezerken Özgürce, Ben Zincirlemiştim Seni Kalbime. Zaman Geçiyor Biz Yerimizde Saymıyoruz Ya Sen Gel Bana, Ya Da Ölümüm Bu Gece…
GİTTİN YA BÜTÜN GİTM€L€R S€NİN OLSUNSEN YOKSUN WE BİR DAHADA OLMAYACAKSIN
" Hayatta hiç kimse için ağlamaya değmez,Değen insan zaten ağlatmaz, Ağlarken başını dik tut ki, Gözyaşların seni ağlatan kadar ALÇALMASIN..."
YALANLARINLA KALBİMİ ACITAMAYACAKSIN KARANLIK GECELERİMDE BİR DAHA SEN OLMAYACAKSIN SANA İNANDIĞIM AKŞAMLARDA OLMAYACAK BİRLİKTE KURDUĞUMUZ MAWİ DÜŞLERDE OLMAYACAK WE ŞUNU ARTIK BİLMELİSİNKİ...BİRDAHA KALBİM SENİN İÇİN ÇARPMAYACAK!!!
Senden ayrılırsam ölürüm derdin.
Mezardan çıkıpta mı o kızı sevdin..?
DÜNYADA İKİ KÖR VAR; BİRİ BENDEN BAŞKA HERKESİ GÖREN SEN,
DİĞERİ SENDEN BAŞKA KİMSEYİ GÖRMEYEN BEN…
ßir ba$kasını benim senii sevdiğim kadar sevme !ßırakıp qider de dayanamazsın Sakın bi ba$kasını benim seni özlediğim kadar özleme !vusLat hayaLi kurar da kavu$amazsın... " BIRAKIP GİTTİN S€Nİ UNUTTUM SANMA, ZAMAN ALI$MAYI ÖĞRETİR AMA UNUTMAYI ASLA...."Ben her aklına geldiğimde hayalinde masum gülümsemem olacak,Sen ise o gülümsemeyi her gördüğünde kanlı gözyaşları dökeceksin.Kim bilir belki rüyalarına bile gireceğim sen o rüyalardan uyanmak istesen de UYANAMAYACAKSIN!...Anla artık sen beni ben istemediğim sürece UNUTAMAYACAKSIN!...
Her şeyin bedeli vardır ya, sen bu bedeli her iki dünyada da ÖDEYEMEYECEKSİN!...Yalanlarla kurduğun dünyanda asla huzur bulamayacaksın! Söylediğin her yalan yılan olup boynuna dolanacak nefes alamayacaksın! Senin gibi ALÇAK bunlardan ne anlasın! Senin bende bir adın yok,bundan sonrada kimse koyamasın!!! Allah’ ım senden bir tane daha yaratmasın…" BAZI ŞEYLER AFFEDİLEMEYECEK KADAR BÜYÜKTÜR,
AMA AFFETMEK BÜYÜKLÜKTÜR…
SENİ AFFETMEK BÜYÜKLÜKSE,BIRAK YALAN DÜNYADA BEN KÜÇÜK KALAYIM!.."Biz Biz Olduqumuz Için S£viLdik, ßizi SatanLarı KaLbimizden Bir Bir SiLdik. Geride 3-5 Kişi kaLdık ama içimiz rahat MutLuyuz. Çünkü Bu yaşımıza kadar Hiç Adam SATMADIK!..En sonunda öğrendim galiba ya da kafama vura vura zorla öğrettiler... Neyi mi? Hiç kimse için kendime saygımı yitirecek bir şey yapmamayı... Verdiğim değeri hak etmeyen insanları silmeyi... Arkama dönüp bakmamayı... İnsanları değiştiremeyeceğimi... Gözyaşlarımın değerini bilmeyi ve onları değmeyecek şeyler için harcamamayı... Bir çift tatlı söze kanmamayı... Ben izin vermeden kimsenin beni üzemeyeceğini... Kendimin her şeyden önemli olduğunu öğrendim... Seni kaybettim ama en önemlisi, kendimi yeniden kazandım..."Ne KaDaR SeWeRseN SeW BaZeN HaWlu AtMaK GeReKiR AŞK DeNeN RiNgE...AsLıNDa MaÇı KaYBeTmEniN HüZNü DeĞiL SeNi KaYBeTMeNiN HüZNü WaRDı İçİmDe..." Hadi Be!!! Aşkmış, Meşkmiş, Seviyormuşmuş, Yok GeLmezsem YoLumda ÖLüyormuş. Ya Sen Çocukluğunda Çok Masal DinLedin, Ya da Ben Soğumuşum İnsanLardan. Ya Sen Cok Seviyorsun Yasamayı Ya da Ben Soğumuşum Yaşamaktan. Boşver; Düşünme ÖyLe Kara Kara...SEN YOKSUN WE BİR DAHADA OLMAYACAKSINYALANLARINLA KALBİMİ ACITAMAYACAKSINKARANLIK GECELERİMDE BİR DAHA SEN OLMAYACAKSINSANA İNANDIĞIM AKŞAMLARDA OLMAYACAKBİRLİKTE KURDUĞUMUZ MAWİ DÜŞLERDE OLMAYACAKWE ŞUNU ARTIK BİLMELİSİN Kİ…BİR DAHA KALBİM SENİN İÇİN ÇARPMAYACAK!...Şimdi mutlu olduğunu mu zannediyorsun?Sen mutluluğun ne olduğunu asla bilmeyeceksin.Hayatın boyunca hep bana yaptıklarının cezasını çekeceksin.Yediğin her lokmada, aldığın her nefeste, attığın her adımdaDoğan her güneşte bunların bedelini ödeyeceksin.Pişman olacaksın, dönmeye çalışacaksın,Ama, beni içine attığın karanlığın kör kuyularında kaybolacaksın!Sesleneceksin ama sesini duyan olmayacak, Ağlayacaksın ama gözyaşını silen olmayacak,Tek çaren ölmek olacak.Ama senin ne cennette ne de cehennemde yerin olmayacak!!!Birlikte yaşabileceğin biri ile değil onsuz yaşayamayacağın biriyle ol!Geldiği zaman boşluk dolduranlardan değil,Gittiği zaman yeri doldurulamayanlardan olsun…An Gelir İnsan Gülerken Ağlarmış
''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
SENİNLE OLMANIN EN HEYECANLI YANI NE BİLİYOR MUSUN?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...
SENİNLE OLMANIN EN ACI YANI NE BİLİYOR MUSUN?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.
SENİNLE OLMANIN EN MUTLU YANI NE BİLİYOR MUSUN?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekânlarda aynı yiyecekleri yemek.
SENİNLE OLMANIN EN ROMANTİK YANI NE BİLİYOR MUSUN?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.
SENİNLE OLMANIN EN ZOR YANI NE BİLİYOR MUSUN?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.
SENİNLE OLMANIN TEK YAN ETKİSİ NE BİLİYOR MUSUN?
Nereden bileceksin? Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken. Kıskanmazdım. Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda... Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda sarhoş olmazdım. Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... Ve her kulaçta haykırırdım seni… Ama sen hiç benimle olmadın ki…
YA AKLIN BAŞKA YERDEYDİ YA DA YÜREĞİN…
Seni seviyorum" ağır cümledir.
Herkese söylenmez.
Bazen yıllarca aranır,
Bazen yıllarca beklenir o bir çift söz için.
Dili yakar,
Dudağı yakar,
Bedeni kavurur, lime lime eder.
Velhasıl yürekli işidir.
Bir ömür pahasına
Bir defa söylenir.
Git. Yüzüme öyle bakma, git. Hiç durma, bir gidenin bir daha asla giremeyeceği kapı orda, git...
Hiçbir şey açıklamak zorunda değilsin. Giderken söyleyecek şey bulamaz insanlar. Sen bahanelerin arkasına sığınanlardan olma, git...
♥ (oysa daha doyamadım sana... Kokunu yeterince çekemedim içime... Yapacağımız ne çok şey vardı. Neler planlamıştık... Şimdi ne yapacağım ben? Nasıl duracağım ayakta? "Kal " desem kalır mısın yar ?
Nasıl istiyorum yalan bile olsa "Bu gidiş sadece zorunluluktan, bekle beni döneceğim "demeni...)
Her aşk biter, sen de git. Hem zaten biteceği daha baştan belli bir aşktı bizimkisi. Sen gitmesen, belki bir gün ben gidecektim. Herkes kendi tercihini yaşar ve sen tercihini yaptın...
Rahat ol, git... Aklın kalmasın burada. Dramatik vedaların kahramanları olmayalım, git...
♥ (Benim aklım sende kalacak. Sadece aklım değil, yüreğimde...
Bitmezdi bizim aşkımız. Asla terk etmezdim seni...Benliğimi, varlığımı, hayatımı adamıştım ben bu aşka.Beni tercih etmeni isterdim, benimle yaşamanı isterdim... Şimdi neyi kimi seçtiğinin ne önemi var artık? Ağlayacağım ardından kahretsin... Ağlayacağım...)
İstersen dost olabiliriz, haberleşiriz. Mutlu olmanı isterim. Sen mutluluğu hak eden bir insansın. Elbette bende mutlu olacağım merak etme, git...
Hayatımıza başkaları girecek ve biz belki de birlikte yaşadıklarımızı bir süre sonra hatırlamayacağız bile, git... Hangi yara kabuk bağlamamış ki bu güne kadar? Hangi ateş sönmemiş ki? Yapman gerekeni yap, git...
♥ (sensiz mutlu olabilir miyim ben yar? Unutabilir miyim bu kadar kolay? Yaşadığımız onca şeyi silebilir miyim? Mümkün değil. Seni içimden çıkartıp atmam mümkün değil. Biliyorum hiçbir ilaç iyileştirmeyecek senin açtığın yarayı... Senin yaktığın sevda ateşi hiçbir zaman sönmeyecek...
Senin mutlu olmanı istediğim de yalan. Mutlu olma yar, benim gibi sende mutlu olma!... Belki o zaman yeniden dönersin bana...)
Hadi zaman geçiyor artık, git... Hem neden suratın asık? Sevinmelisin gittiğine...
Aslında sana teşekkür etmeliyim. Beni bu aşkın yükünü taşımaktan kurtardığın için. Rahatladım biliyor musun?...
Bende kalan bir kaç parça eşyanı da gönderirim ardından. Fırsat buldukca ararım seni. Hadi, git...
♥ (Gitme benim güzel sevdalım gitme... Beni bu aptal dünyada bir başıma bırakıp gitme... Gidip de yüreğimi öldürme...
İçim acıyor, kalbim sıkışıyor, gözlerim yanıyor... Ben asıl sensizliğin yükünü taşıyamam gitme... Ne olur gitme...)
Hayatta 4 yanlış yaptım. Doğmak, yaşamak, büyümek ve umutlara sarılmak….Bir tek şeyi doğru yaptım, o da SENİ SEVMEK…..Ama unutmuşum canımmm 4 yanlış, 1 doğruyu götürdü!!!!…..
Gel desem sana .... Hiçbir şey sorma, hiçbir şey konuşma,sadece gel... Gelir misin?? Hadi desem yada..?? Hiçbir şey sormadan yine benimle yürür müsün sonu belirsiz...?? Bakmasan,görmesen,duymasan beni günlerce...Aylarca belki.... Yine beni sever misin? Gözden ırak olan gönülden uzak olurmuş derler ya.. Yanımda olup uzak olanlardansa,uzakta olup içimde olmayı becerebilir misin
Aylar sonra,yıllar belki.. ''Seni sevdim..Senden gelen iyi-kötü her şeyi sevdim.Ve hep seveceğim..'' Diyebilir misin..??
Yanında otururken bile zaman zaman beni deli gibi özleyebilir misin?? Her ayrılışımızda sabaha,bir daha görememek korkusuyla delirir misin? Her gelen telefonda 'ben' diye irkilir misin sebepsiz..? Beni her dakikana taşıyıp yaşamayı becerebilir misin??
Beni ,ben gibi sevebilir misin?? Delirsem bir gün..''Canıımmm...'' diye yine sarılabilir misin? Kapris yapmak istesem...Yapsam hatta şımarıp,kalabalıklarda elimi tutabilir misin?
Hayat bir gün bana oynarsa,maskeleri yırtıp her yerimden,yine beni görebilir misin?? Ne şart ve konum olursa olsun,göz bebeklerimin hep aynı bakacağını bilebilir misin?
Ya da ben hayatla oynamaya kalkarsam bir gün nefesimden sıkılıp Ölsem bir gün,yaşadığın her gün için benimle, 'bir saniyesi için bile pişman değilim' diyebilir misin?
Sen bu sevgiyi kaldırabilir misin?....
.
♥Aşk ve arkadaşlık bir gün yolda karsılaşırlar. Aşk kendinden emin bir şekilde sorar: Ben senden daha candan ve daha yakınım. Sen niye varsın ki bu dünyada? Arkadaşlık cevap verir: Sen gittikten sonra arkanda bıraktığın gözyaşlarını silmek için... ♥
Bir bakmışsın hayat bitmiş.
Dost kervanı çoktan geçmiş.
Artık eski dosluklar bitmiş,
Dost diye tuttuğum ellersahte.
Masumluk çocukların yüzünde.
Dostluk gerilerde kin nefret önde.
DOST Dost bulmak kolaymı bu devirde.
Dost diye tuttuğum eller sahte.
Işıklar sönmüş heryer karanlık.
Bitmiş dostluklar kalmamış insanlık.
Dostların.. yüzünde bin pişmanlık.
Dostum diyen diller sahte.
Dost dediyin birgün el oluyor.
Dostluktan iz eser kalmıyor.
Hayat bile bazen oyun oynuyo.
Aldığımız nefes yaşadığımız ömür sahte.
Güven kalmamış arkadaşa dosta.
Sevgi kalmamış duygular yasta.
Şu yalan dünyada güzellik adına nevarsa.
Avutmaya yetmiyo eyyy DOST herşey sahte.
Kopkoyu bir sis içinde bir akşam
Hatırına düşeceğim belki
Bir an ıslayacak yağmur yüzünü
Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın
Sonra sıcak yatağında uzun uzun
Ağlayacaksın..!
Boğazında bir şeyler düğümlenecek
Ah yanımda olsaydı diyeceksin
Tüm yıldızlar gülecek haline Ay'da göz kırpacak
İliklerine işleyecek bensizlik
Kahrolacaksın...!
Bir sigara tüttüreceksin ihtimal
Ufku seyredeceksin saatlerce
Bir rüzgar kapçalayacak yüzünü
Sonra hayalim gelecek karşına
Bir
Gönlünden atamadığın gibi kafandan da
Silemeyeceksin beni düşlerine gireceğim her gece
İnce bir hüzün bürüyecek yüzünü
Ve çırılçıplak gerçekleri o zaman
Anlayacaksın..!
Sonra bir şeyler yazmak isteyeceksin
Kafan gibi kaleminde işlemeyecek
Unutmak isteyeceksin her şeyi
Ama unutamayacaksın hiç bir şeyi
Kıvranacaksın.!
KALDIRIMLAR
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi..
Bizim de bir ayrılık vaktimiz varmış,
Zamanını hiç hesaba katmadığımız...!
Yıllara yaydığımız aşkı,
Nasıl da hunharca harcamışız meğer...!
Nasıl da tüketmişiz
Elimizde, avucumuzda ve yüreğimizdeki tüm bozuklukları...
Artık harcayacak kuruş kalmamış…!
Zaman hesap yapma zamanı değil sevgili...
”Koy yüreğini ortaya, iç hesaplaşma yap”
Demiyorum artık sana...
Kimin ne kadar çok sevdiğinin de önemi yok artık...!
“Riyasız, yalansız, çıkarsız, yarınsız”
Diye başlanılan aşkın
“Hiç kimseydin”
Diyerek kapatılması koyuyor insana.… !
Şimdi avucumu açıyorum
Ve bir damlacık sevgi bulamıyorum avunacak...!
“Kim daha çok sevdi?”
Diyorsun ısrarla
Bitmiş bir aşkın hesabını yapmak
Yakışıyor mu bize...!
İllaki istiyorsan sevgimizin derecesini,
İyi dinle o zaman beni...!
Benim aşkım bir okyanus...
Seninse; elini suya batırdığında,
Parmağının ucundan süzülüp düşen su damlasıydı…
Bu aşk sadece bir çıkmaz sokaktı… !
Sökülsün yüreğimden iplik iplik hasret yumağı
Kapansın kaderimde sahnelenen bu çirkin oyun
Gökyüzü, yıldızlar, dört duvar, izbe kaldırımlar
Sensiz ıslandığım caddeler şahidimdir bilesin!
Sensiz sessizim, kelimeler uçtu kuruyan dudaklarımdan
Denizimde sular çekildi, kıyılarıma vurmuyor artık dalgalar
Kuşlar, çiçekler dans etmeyi bıraktı, gönül bahçemde yas var
Ayrılığın en hazinini bıraktın sana muhtaç ellerime
Nerdesin? Bir haber bekler 'canım' dediğin bu biçare
Gözlerim ışığını arıyor, karanlığa uyanıyor düşlerim
Hangi durak? Hangi liman? Hangi gar? Söyle seni nerede bekleyim?
Evim, barkım, ocağım, benim nazlı cananım
Çağlayan ol gel kavrulmuş toprağıma, yangınlardayım
Güneş ol gel süzül penceremden içeri, yalnızım, efkardayım
Ekmeğim, aşım, balım, benim yaşam pınarım
Gözlerim gözlerini arar koca şehirde dardayım
Kurşun ol gel, firara gebe isyanlardayım
Ay yüzlüm, gece gözlüm, bıçağın kemiğe dayandığı andayım
Şarkılar sustu, tebessüm uçtu yüzümden,ağıtlardayım
Battı bütün gemilerim, hüzün tünelinde tükenmekteyim
Sensiz, kimsesiz boynu bükük çocuklar gibi kederdeyim
Tellerine takıldı uçurtmam, sana kaldı düşlerim
Gel sevdiğim, yetsin hasretin, gelemezsen ben geleyim
Ecel olsan da gel kapıma, böyle hergün ölmekteyim
Yokluğun içimde sızı, sensiz bu ömrü neyleyim.
DADAŞOĞLU
YANLIZ SENİ SORDUM
Kafdağı’ndan indi dün gece periler;
Güller alıp vardım, yalnız seni sordum...
"Güzeller güzeli bizimle" dediler
Yol üstünde durdum, yalnız seni sordum...
Sen baharsın gonca, ben yaklaştım güze,
Şartlar ayrı önce çizgi çektik yüze,
Aşk başa gelince gönül düştü köze
Çaresizdir derdim, yalnız seni sordum...
Bu gençlik çağında çeşmenin suyunda,
O hayal dağında periler oyunda,
Sevdanın bağında güzeller köyünde
Hoş izini gördüm, yalnız seni sordum...
Gül derdim taç yaptım sana vermek için,
Hayalini öptüm, hep ağlattın, niçin?
Ateş topu kaptım yükselsin sevincin
Muhabbetle sardım, yalnız seni sordum...
Boş kaldı yüreğim Ressam Halil beni,
Hayalin nakşetti göremedim seni,
Ağlattı hicranda dolaştım her yanı
Ümidimi kırdım, yalnız seni sordum...
DADAŞOĞLU
KırçiçeğiM
Everestin zirvesinde açmış kırçiçeği
Gün ışığı altında parlıyor kanatları
Sarmış ufku renginin verdiği gökkuşağı
Dolamış tüm dağları bir içim kokusuyla
Ulaşmaya çalışıyordum acımasız yamaçlardan
Kayalar vadiler yarlar çağlayan engel
İçimdeki umut der dayan kalbini dinle
Olacaktır sana esir zalim everest
Direncimi kırmadım tanımadım sarp engel
Ulaştım zirveye umut ışığımın gücüyle
Karşımda duruyordu mis kokulu yedi rengiyle
Ayırdım toprağından benim artık kır çiçeğim
Rengi yaprağı soldu boynu büküldü
Parlayan güneşin yerini karabulut aldı
Gökgürültüsü nefretle şimşeğiyle kırbaçladı
Fezayı inleten sesiyle beni kınadı
Titreyen ellerim toprağa dikti kırçiçeğini
Gözpınarım çağlayanıyla suladı köklerini
Karabulut çekildi güneş yeniden selamladı
Kırçiçeğim yedi rengiyle ufuklara kucak açtı
İniyorum aşağı sen kazandın zalim everset
Şimdi uzaktan bakıyorum kalbim kırık gözüm yaş
Zirvende parlayan kırçiçeği yaprak atarsa bir gün bana
Şahlanır yüreğim yıkarım dağlarını gavur everest
Olurda bir gün bıkarsan benden
Önce gözlerini kaçır yavaşça gözlerimden
Sonra ellerin soğumaya başlasın avuçlarımda
Dilinden sevmediğim o ayrılık türküsü
Yüzünden acı bir tebessüm dağılsın dalga dalga
Ben anlarım.
Olur da bir gün bıkarsan benden
Bir bahane uydur her gelişimde sana
Varsın yalan olsun ateşler içinde yattığın
Açmayıver telefonu çığlık çığlığa bağırırken
Baktığımda pencerene kapalı olsun perdelerin
Ben anlarım
Olur da bir gün bıkarsan benden
Tüm alışkanlıklarından vazgeçmeyi dene bir kez
Acıkınca yeme susayınca içme unut nefes almayı
Bir kantar gibi tart tüm zamanı ve düşün
Eğer daha maviyse o gökyüzü daha parlak
Ben anlarım
Olur da bir gün bıkarsan benden
Öyle bir bık ki aşık olmaktan beter olsun
Düşlerine hayâllerine giremeyeceğim kadar bık
Bir yıldız gibi kayarken hayatından sessizce
Ağır gelir taşıyamam sende kalsın son sözün
Ben anlarım
Olur da bir gün bıkarsan benden
Artık titremediğini gönlünün delicesine
Özlemediğini aramadığını beni geceler boyunca
Bir hâyâl sandığını tüm gerçeği
Ve beni sevmediğini yaz beyaz bir mermere
Ben ölürüm.
DADAŞOĞLU
Daha kaç kere gidenlerin arkasından baka kalıcam hiç düşünmedim gidene kal diyemedi dilim belkide hep bu yüzden acı çeken, unutulan, hüzne boğulan, uykusuz kalan ben oldum. Vedalaşmaları sevemedim bir türlü. Bu yüzden görüşemeyeceğimi bir daha asla göremeyeceğimi bildiğim halde hep görüşürüz dedim.
...Gidenlerden olamadım hiç hep kaldım aslında biyerlerde yanlarında olamasamda yitirdiklerimin. Bende oldukları sürece, bende yaşadıkları sürece hep kaldım onlarla hep yarım, hep çaresiz olandım ama hiç belli etmedim.
Hep yüreğimde yaşadım fırtınaları belli etmemek adına, hep yalan gülüşlerimi saçtım etrafa güçlü sandı beni görenler, yıkılmam sandılar hep dimdik dururum, her acıya göğüs gererim sandılar oysa okadar güçsüz, okadar yalnızdımki bir rüzgarda savrulabilirdim bu yüzden hep kaçtım kuytu köşelere...
...Aşktan korkmadım korkak olmadım hiç, aslında korktuğum kaybetmekti kaybettimde ama yılmadım sevmekten aşık olmaktan acı cekmekten. Sevdiklerim oldu uğruna ölebileceğim ama gittiler. Hiç kızamadım onlara kızamadım, hep var oldular bende hiç yorulmadım onları bu küçük yüreğimde taşımaktan.
Bilmem biliyorlarmı hala onlarla olduğumu, gerçi bilmelerinede gerek yok ben yaşıyorum zaten bunları onlar mutlu olsunlar, ben acılar içinde kalmayada razıyım.
......Artık mutlulukta da gözüm yok.
Sevdim mi köpek gibi sevenlerdenim ben ama onlar kendi kusurlarını kapatmak için benim sevgimi harcadılar. Hep sandılar ki birtek onlar seviyor, değer veriyor, çabada özveride bulunuyorlar bunlarada hiç sesim çıkmadı bırak öyle sansınlar böylelikle benden daha çabuk vazgeçebilirlerdi.
.........Geçtilerde...
Gocunmadım...
...Ben vedalaşmadım hiç biriyle gitmek istediğimde ortadan kayboldum hep vedalaşmak yerine...
.....Şimdi..
..Kendi kendime yetmeyi öğrendim, sevdiklerimin yanında olmayı, benim değer verdiğim insanlar benim yanımda olan insanlar olduğunu öğrendim, çok mutlu olduğumda ağlayıp, ağlarken gülüne bildiğini öğrendim. Aslında çok şey var hayattan, aşktan, sevgiden, kaybetmeden, acıdan öğrendiğim ve daha öğreneceğim çok şey var.
Hayat hep güsel şeyler sunmuyor insana ama yaşadığın andan mutlaka bir ders çıkarılması gerektiğini öğrendim.
Her başlangıcın, her hikayenin, her güzel şeyin bir sonu olduğunu biliyorum ama ben bu asi yüreğime söz geçiremiyorum. Biteceğini bile bile, sonunda acılar içinde kıvranacağımı bile bile yinede peşinden gidiyorum bundan her nekadar şikayet etsemde yaşadım mı, sevgiyi aşkı doya doya yaşıyorum. Hiç birgün "seni seviyorum" diyenlere inanmadım. Aşkın var olduğunu biliyorum ama gene beni baştan çıkaranın aşk değil sevgi olduğunu biliyorum.
...Artık hayatta ve hayattan daha seçici davranmayı öğrendim. Önceliklerim değişti, herşeye pozitif bakabiliyorum.
Eski karamsarlığım kalmadı, renkleri ayırt edebiliyorum, grileşen dünyama mavilikler katabiliyorum.
Umudumu hiç yitirmemeyi öğrendim, umudu olmayan insanın yaşamda bi amacı olmaz...
İnsanların bakışlarından ne halde, ne demek istediklerini anlayabiliyorum, kendimi koruyabiliyorum.(öğrendim)
Nerde durmam gerektiğini biliyorum artık ama hala dobra, hala içim dışım bir ve hala patavatsızım, haksızlığa hiç gelemiyorum. Bazı seyler değişsede hayatımda düşüncelerimi değiştirsemde genede bende kalan çok şey var. ASLINDA ONLAR BENİ BEN YAPAN ŞEYLER..
Sinirlenince çenemi tutamıyorum mesela hırsımı alana kadar, sakinleşene kadar yastıkları yumrukluyorum ama kendime zarar vermeyi bıraktım..
...İyiliğine çok iyi oldumu bilirler ama tersimi hiç göstermedim görmesinlerde zaten...
BEN, BU HAYATA NİYE GELDİM DİYE SORMAYI BIRAKTIM ARTIK YAŞAMAK İÇİN GELDİM.
HAYAT BENİM VE BEN BİRTEK BU HAYATI YA GÜZEL YAŞARIM YADA MAHVEDERİM..
YA ACIDA CEKTİRSE BANA MUTLULUĞUNA ELİMDEN ALSA HEP İŞLERİMİ YOKUŞADA SÜRSE BEN BU YALAN HAYATI ÇOOOOK SEVİYORUM.
BEN BU YALAN HAYATTA KENDİ GERÇEK DÜNYAMI YARATTIM VE SADECE HAKEDEN VE GÖRMESİNİ BİLEN İNSANLAR BENİM BU HAYATINDA YER ALABİLİYORLAR..
Diğerleri, yalan hayatın yanlızlık denizinde boğulup yok oluyor yalana karışıyorlar.
BENİM HAYATIMI BENDEN BAŞKASI KİRLETEMEZ...
DADAŞOĞLU
DOST DEDİKLERİM
Bir bakmışsın hayat bitmiş.
Dost kervanı çoktan geçmiş.
Artık eski dosluklar bitmiş,
Dost diye tuttuğum ellersahte.
Masumluk çocukların yüzünde.
Dostluk gerilerde kin nefret önde.
DOST Dost bulmak kolaymı bu devirde.
Dost diye tuttuğum eller sahte.
Işıklar sönmüş heryer karanlık.
Bitmiş dostluklar kalmamış insanlık.
Dostların.. yüzünde bin pişmanlık.
Dostum diyen diller sahte.
Dost dediyin birgün el oluyor.
Dostluktan iz eser kalmıyor.
Hayat bile bazen oyun oynuyo.
Aldığımız nefes yaşadığımız ömür sahte.
Güven kalmamış arkadaşa dosta.
Sevgi kalmamış duygular yasta.
Şu yalan dünyada güzellik adına nevarsa.
Avutmaya yetmiyo eyyy DOST herşey sahte.
Hani yıldızlar kayardı akşamları da
Sen tutmaya çalışırdın.
Fakat çok uzaklara düşerdide şaşırır kalırdın.
Aslında bilirdin yıldızlar düşmez yere .
Israr ederdin tutacağım diye...
Şimdi sen yoksun
Yas tutmuş bütün sema,
Kapamış gözlerini görmüyor artık
Bulutlar geçit vermiyor yıldızlarına
Ağlıyor için için ,sen yoksun diye...
Hani, sabah olunca ,
Kuşlar öterdi,kelebekler uçuşurdu penceremizde .
Çiçekler merhaba derlerdi adeta tebessümle güneşe.
Ve sen onları seyreder de,dalardın sonsuz hayale.
Şimdi sen yoksun...
Artık sabah olmuyor bu diyarda .
Kuşlar ötmez ,kelebekler uçmaz oldu.
Çiçekler kesti selamı güneşle,
Sen yoksun diye...
Bir de beni düşünürmüsün bahar gözlüm?
Halimi anlaya bilirmisin?
Yüreğimi yakan ateşini hissedebilir misin?
Hayır ...Uzaklarda çok uzaklardasın canım.
Anlayamazsın.
Ve ben de ,
Herşey gibi ,bittim .
Bittim canım.
Sen Yoksun Diye...
DADAŞOĞLU
HATIRINA DÜŞECEĞİM
Kopkoyu bir sis içinde bir akşam
Hatırına düşeceğim belki
Bir an ıslayacak yağmur yüzünü
Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın
Sonra sıcak yatağında uzun uzun
Ağlayacaksın..!
Boğazında bir şeyler düğümlenecek
Ah yanımda olsaydı diyeceksin
Tüm yıldızlar gülecek haline Ay'da göz kırpacak
İliklerine işleyecek bensizlik
Kahrolacaksın...!
Bir sigara tüttüreceksin ihtimal
Ufku seyredeceksin saatlerce
Bir rüzgar kapçalayacak yüzünü
Sonra hayalim gelecek karşına
Bir
Gönlünden atamadığın gibi kafandan da
Silemeyeceksin beni düşlerine gireceğim her gece
İnce bir hüzün bürüyecek yüzünü
Ve çırılçıplak gerçekleri o zaman
Anlayacaksın..!
Sonra bir şeyler yazmak isteyeceksin
Kafan gibi kaleminde işlemeyecek
Unutmak isteyeceksin her şeyi
Ama unutamayacaksın hiç bir şeyi
Kıvranacaksın.!
DADAŞOĞLU
KALDIRIMLAR
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi..
Bizim de bir ayrılık vaktimiz varmış,
Zamanını hiç hesaba katmadığımız...!
Yıllara yaydığımız aşkı,
Nasıl da hunharca harcamışız meğer...!
Nasıl da tüketmişiz
Elimizde, avucumuzda ve yüreğimizdeki tüm bozuklukları...
Artık harcayacak kuruş kalmamış…!
Zaman hesap yapma zamanı değil sevgili...
”Koy yüreğini ortaya, iç hesaplaşma yap”
Demiyorum artık sana...
Kimin ne kadar çok sevdiğinin de önemi yok artık...!
“Riyasız, yalansız, çıkarsız, yarınsız”
Diye başlanılan aşkın
“Hiç kimseydin”
Diyerek kapatılması koyuyor insana.… !
Şimdi avucumu açıyorum
Ve bir damlacık sevgi bulamıyorum avunacak...!
“Kim daha çok sevdi?”
Diyorsun ısrarla
Bitmiş bir aşkın hesabını yapmak
Yakışıyor mu bize...!
İllaki istiyorsan sevgimizin derecesini,
İyi dinle o zaman beni...!
Benim aşkım bir okyanus...
Seninse; elini suya batırdığında,
Parmağının ucundan süzülüp düşen su damlasıydı…
Bu aşk sadece bir çıkmaz sokaktı… !
TÜM GÜZELLİKLER SİZLERLE OLSUN
SEVGİLERİMLE
DADAŞOĞLU
CANIM ACIYOR
Her nefes alışımda
Ciğerlerime özlemini çekiyorum
Her sigara yakışımda
Hasretinin kor ateşinde bende yanıyorum
Anla artık;
Sensiz gecen her bir anda
Gözlerindeki ışıktan yoksun her karanlıkta
Yüreğim sızlıyor içten içe
Ve canım acıyor...
Duvarlar pembe düşlerime el koymuşsa
Yalnızlık son restini çekip kalbimi rehin almışsa
Sana koşan ayaklarıma kör zincirler vurulmuşsa
Anla işte;
Düşündükçe yokluğunu, andıkça ismini
Hasretine sarılıp hatırladıkça o masum
gözlerini
Yüreğim ağlıyor içten içe
Ve canım acıyor...
Gece yarısı yokluğunun kâbuslarından korkuyla uyanıyorsam
Yetim kalmışçasına
Düşlerimin ortasında sadece sana ağlıyorsam
Anla işte;
Ağladıkça hasretine, gözyaşlarım
süzüldükçe toprağa
Bir gün sensiz bitip bir sayfa daha ekliyorsam yalnızlığıma
Yüreğim sızlıyor içten içe
Ve canım acıyor...
Bastığım her kaldırımda senden bir şeyler ararken
Şehrin tam ortasında dizlerim artık yorgun düşüyorsa
Sensizliğin içinde ruhum yavaş yavaş kayboluyorsa
Anla artık;
Şehrin her ışığında hatırladıkça gözbebeklerini
Anımsadıkça son gidişini
Yüreğim sızlıyor içten içe
Ve canım acıyor...
SENSİZLİĞİN SABAHINDAYIM ŞİMDİHER YER SENSİZHER YER KARANLIKSANKİ HİÇ GÜN DOĞMAMIŞ ÜZERİMEHİÇ DOĞMAMIŞ GÜNEŞYÜREĞİM SUSKUNYÜREĞİM ÇARESİZ AĞLIYOR BENDEKİ SENSİZLİĞESENSİZLİĞİN SABAHINDAYIM ŞİMDİSENDEN GERİYE HASRETLER KALIYORSONU KALMAYAN HÜLYALARBİR TÜRLÜ BİTMEYEN GECE BİR TÜRLÜ BİTMEYEN YOLHEP GÜN BATIMLARIHEP KARANLIKLARSENSİZLİĞİN SABAHINDAYIM ŞİMDİBİR BOŞLUK VAR YÜREĞİMDE SEN YOKSUN DİYE
Payıma düşen toprak parçası
Senin de payına düşer
Ayrılık gayrılık yok
Ölüm nefesinde nasıl olsa
Amma henüz vakit erken
Daha gün
Karşı apartmanın balkonunda
Dur bakalım hele
Ben salata satayım
Şair Leyla Sokağı'nda
Sen gene koş
Bez fabrikasındaki
Tezgahının başına
Ölüm içimde
Ölüm dışımda
Ölüm talihsiz aşımda
Ölüm kuru başımda
Teselli benim gözyaşımda
Kayıp kentin güzel insanı.
Rüzgar esermi sizin oralarda?
Ve
Umut türküsü söylenirmi
Sevda misali?
Yada Buradan sesimiz duyulurmu
Bir SELAM desek dosta...
Eric Fried
SEN UZAKLARDAYKEN
Yıldızlardan aldığım beyazlarla
Karanlığı tuval yapıp ayrılığı yok ettim
Sen uzaklardayken
Ben şiirlerini okudum çatlamış fısıltılarla
Bin kez dokundum yazamadıklarına
Anlamaya çalıştım anlatamadıklarını
Sen uzaklardayken
Ben senli hayaller kurdum,
Kimsesiz çocuklardan çaldığım hayal tozları ile
Yüzüne bakamadım ağlatırsın diye
Sen uzaklardayken
Ben kaderimi parçaladım
Yazgımızın değişmesini istedim
Yaşanmış tüm günahları üstlenip ateşinle kavruldum.
Sen uzaklardayken
Ben göz yaşlarıma sevgimi gömdüm
Dudaklarımdan çıkan her sözcükte hayat bulsun,
Yüreğime serpilsin diye
Sen uzaklardayken
Ben mum ışığına resmini çizdim
Mum gibi bu ayrılık erisin diye
Sen uzaklardayken
Ben, beni bırakıp gittiğin yoldan hiç ayrılmadım
Her giden otobüsün arkasından el sallayıp,
Her gelen otobüste inmeni bekledim...
Sen uzaklardayken
Ben...
DADAŞOĞLU
HAYAT BENİ YORDUN SEN
Hayat çok yordun sen beni
İçimdeki hayalleri yok ettin
Ne kadar da olgunlaştırdın beni
Hayat çok yordun sen beni
Yalnızlık perdesini örttün üstüme
Nere gittiysem geldin peşime
Başka işin yok mu derdin ne benimle
Hayat çok yordun sen beni
Konuşsam kimse beni anlamaz
Yaralarımı kimse sarmaz
Bu gunün yarını da var kimse bilmez
Hayat çok yordun sen beni
Ümitlerimi cebime koydum gidiyorum
Gün gün ben bu dünyadan çöküyorum
Her şeyden hevesimi aldım yoruldum
Hayat çok yordun beni ben gidiyorum
Seven sevmeyene benden selam diyorum
Bu gece; kırılgan düşlerimin koynunda sabahlayacağım...
Tenimde susuzluktan kurumuş, elbiseleri yırtılmış,
öfke kanamalı aşk sözcükleri kazılı...
Yine gri karanlıkların mürekkebine düştü kalemim... Denize kıyısız durgun ırmaklar akıyor gözlerimden...
"Ben bütün yaralarımı mutluluğun içinden geçerken aldım..."
Soğuk rüzgarlar, yüzümün ağrısını içimin Maltalarına savururken;
Tutuk(lu) adımlarla voltalıyorum, yargısız hüküm giydiğim karanlıkları...
Ardımda kanlı cam kırıkları ve ıslak hüzünlerde büyütülmüş
o kadar ayrılığım var ki,
Suskunluğuma kilitlediğim...
Üstü çizilmemiş iri puntolu harfler duruyor gözümün önünde, onarılmayı bekleyen...
ONU ARIYORUM…
Neresi zordu ki sevmenin;
Eğer duyulmasaydı kalbimin atışları...
Çatlarken sevimsizliğin ardamarı, acemi bir işkenceci kesiliyor hayat...
Oysa yıkılması zor değildi, yüreğime ördüğüm duvarın...
"Kİ O DUVAR EN ÇOK KENDİ İÇİNDE YIKILMIŞTIR"
Şimdi;
Her okuduğumda kırık-dökük güncemi, en çok beni vuruyor,
Büyük yıkımlardan devşirdiğim, içe zalim-dışa can cümlelerim
Hangi sularda yüzdürsem kağıttan gemilerimi, soğuk bir rüzgara yenik düşüyor düşlemler.
Korkuyordum, yaralarım diye seni,
Serseri mayın tesirli sözlerimle…
Sınır dışı edilmiş merserize serinliklerimde
Titrersin diye korkuyordum!
Tek şeritli bir otobanda,
Kaza süsü verilmiş bu ilişki
Daha fazla sürmezdi
Biliyordum…
Bu ten, bu beden yoracaktı,
Bu coğrafya, bu iklim bozacaktı,
Bitki örtülerim sarmaşık kılığında boğacaktı elbet seni!
Biliyordum başından beri
Biliyordum adım gibi…
Yarı ıslak, çırılçıplak küflü bir kırgınlık sızarken gölgemden,
Biliyordum takvimsel uyuşmazlık.
Ya da şiddetli betimsizlik bahanesiyle,
Tedavülden kaldırılmak üzereydi bu ilişki zaten!
Şimdi göğsümde köpüren köprücük sularımda,
Tüketiyorum ömrünü kelebek yüzmelerin…
Küreksizim, nefessizim!
Bir körünki kadar ağır adımlarım,
Bir sağır kadar dilsizim!
Sanki ikinci sınıf bir oyunun açılmayan perdesinde,
Figüranca unutulan repliğin son hecesindeyim!
Ya da kılçık kıvamında boğaza düğümlenen
Ekmek arası etkisiz bir ünlemim!
Ama biliyordum çok açıktı;
Aşacaktı seni parantez içlerim,
Beş bilinmeyenli denklemlerim…
Yoracaktı gam küpüyle çözülmeyen formüllerim!
İç acılar toplamımı aşmadan yenilgilerim.
Çekip gitmeliydim,
Çekip gitmeliydim!
Ekvatora kırk derece eğriydim
Yazları kurak, kışları kederliydim.
Yer yer parçalıydım,
Bulutluydum, nemliydim!
Seni bu iklime hapsedemezdim!
İşte bu yüzden
Gitmeliydim,
Gitmeliydim
ey şehvet uğruna aşkı tepen KAHPELER!
yalan ile dolan ile dunya kuranlar
güç ile ün uğrunda gözü dönenler
haklı haksız bir gün elbet
elbet bellolur
ben deyim 300 yılda
sen de ellolur
Bu sayfa da doldu bak birkaç yenmiş kazıkla,
Nice diyar gezerim sinemdeki azıkla…
Böyle aldanmış olmak her kula nasip olmaz,
Benim dipsiz gam kuyum taş atılmakla dolmaz!
Gözlerimden boşanan katreler düşse yere,
Yine dimdik yürürüm can kahreden mahşere…
Asla işlemez bana namertçe atılan ok!
Tek kederim aldanmak merdin de mertliği yok…
Kahpelerin elinde oyuncak da olduk ya,
Yosmaların dilinde ne de beyazsın dünya!
İnanıp güvenmenin bedeli ödediğim,
Meğer ne de hainmiş şu sevgili dediğim…
Lakin müstahak bana kalktıkça düşen olmak!
Benim seçimim değil kahrı bölüşen olmak…
Aşifte avcıların önü sıra koş gönül!
Yine vurul yara al her anı sarhoş gönül…
Bu son küçük fahişe açtı benim gözümü,
Bir daha sebil etmem şu harabat özümü…
Ceketimi alarak çıkıyorum bu handan,
N’olur bende geleyim bekle beni ey rindan!
Sen bu şiiri okurken,
Ben çoktan bu şehirden gitmiş olacağım.
Artık ne özlemlerimi duyacaksin biçak yarası,
Ne de telefonların çalacak gece yarısı.
Ve bu zavallı yüreğim olmayacak artık,
Kaprislerinin hedef tahtasi...
Seni sana,
Beni hastaneye
Birakip gidecegim bu şehirden.
Nasılsa kavuşamadım sana,
Nasılsa dudaklarının kıyısına varamadım.
Nedense bütün çıkmaz sokaklar adresim oldu.
Ve nedense bütün kırmızı ışıkları üzerime yaktın.
Ne yaptımsa
Bir türlü sana yaranamadim.
Artik adressiz, ışıksız.
Ve öylesine ıssızım,
Dünlerin kadar eskiyim.
Verdigin acılar kadar paslıyım.
İşte çıkıp gidiyorum hayatindan,
Nasılsa fark etmez senin için.
Belki cok şanslı
Belki de en yaslıyım...
Artik
Pusulam hasreti,
Saatim yalnızlığı,
Ve takvimler sensizliği gösteriyor bana.
Neylersin!
Yolcu yolunda gerek.
Belki bundan sonra,
Belki senden sonra,
Adam olur bu asi yürek.
Ve dersini alır da bu sevdadan,
Bir daha
Kaprisli denizlere,
Asılmaz kürek.
Yarın bu saatlerde,
Hastanede olacağım.
Sen kimbilir kaçıncı uykunda
Masal mavisi bir rüyada
Ve elbette o KAHPE yüreğin
Yine pusuda.
Oysa
İlk defa sesimi duymayacaksın.
Sitemlerin sahipsiz,
Soruların cevapsız kalacak.
Belki ilk defa içini kemirecek yokluğum.
Tanımadığın bir koku içini saracak.
Ve ilk defa kendinle hesaplaşacaksın.
Ne oldu?
Ne oluyor?
Ne olacak?
Sonra
Bir gözün kör
Bir kulağın sağır
Bir ayağın kırık
Bir kolun kesik
Düşeceksin yollara.
Yani baştan başa yarım
Yani baştan başa eksik.
Bütün duvarlar üstüne yıkılacak
Belki ilk defa
Unutuldum diyerek için sızlayacak
Ve sen bu şiiri okurken
Ayrılığımız çoktan başlamış olacak.
Belki de son tesellin,
Sana yazdığım bu son şiir olacak
Ve kimbilir;
Unutulmuş bir gecenin tam ortasinda
Başucundaki bir radyoda,
Uykusuz bir şair yüreğini çınlatacak.
Ve bir daha fısıldayacak kulaklarına
Sana adanmış bu satırları.
Bütün şehirler uyur
AŞIKLAR uyumaz.
Ve birgün
Bütün sevenler unutur seni
Ama bu şair yürek
KAHPELİĞİNİ ASLA UNUTMAZ...
Ben gittikten sonra ne değişti hayatında?
İstediğin gibi mi geçti zaman?
Hiç sanmam.
Belki, birkaç kişinin gönlü oldu ama!
Ya sen, sen neler hissettin?
O, cehennem gibi ayrılığı, kaç günde hazmettin?
Acıların hafifledi belki o günlerden sonra ama
Eskisi kadar da gülemedin değil mi?
Bir süre sahte kahkahalar dolaştı sahte yüzünde
Söyle, kaybettiğin kadar değerli olan ne kazandın?
Ne değişti ki benden sonra?
Ben gittikten sonra, iki üç yıl daha yaşlandın, hepsi bu
Benim senden sonra fazla hikayem olmadı
Tamamıyla unutamadım seni
Hem bilirsin, nostaljik tarafım da vardır
Mevcut sevdalar güldürmediği zaman yüzümü
Hiç çekinmeden anılara sığınıyorum
Resimler, mektuplar, belgelenmiş hüzünler işte
Hem ben o zamanki acıları, şimdiki sevişmelerden daha anlamlı buluyorum
Bildiğin gibi asiliğim devam etmekte
Ve bu düzene ısrarla uymuyorum
Eskisi kadar kızmıyorum sana,
Oysa sen,
Binbir zorlukla hayata geçirdiğimiz bu sevdayı KAHPECE sırtından bıçakladın?
Benden önce hayallerim kanadı
Ve, o günden sonra yüzümde hiç silinmeyecek bir sitem kaldı
Ayrıldıktan sonra da aleyhime çalıştın hep
Başka yüzlerle sohbet ederken,
Kim bilir kaç kez seninle birlikte yakalandım
O kadar alışmıştı ki gözlerim yüzüne
Kim bilir kaç kişiye adınla seslendim
Kim bilir kaç kalp kırdım senin yüzünden
Biliyor musun?
Yazmaya başladım senden sonra
Senin bundan bile haberin yok
Böylesi daha güzel
Bilme neler yaptığımı, nerde yaşadığımı
Bilme
Sana kızgın değilim artık
Tüm günahlarının cezasını çekeceksin
Ne yalanlarına, ne de ümitli günlerimin üzerine döktüğün ihanet kırıntılarına
İnan, aldırmıyorum, önemsemiyorum, o kapıdan çıktığım günden beri
Ah bir de seni iyi hatırlayabilseydim
Çirkinliklerin içine o doyumsuz hatıraları da ekleyip öyle bitti
Fotoğrafındaki güzel yüzünün dışında.
Beni etkileyen bir kalıntın yok artık
Seni hiç özlemedim
Ve seni hiçbir zaman affetmeyeceğim!
O günden sonra ağlamadım bir daha
Aslında diğer taraftan sana çok şey borçluyum
Yaptığın her KAHPELİK kılavuzum oldu
Daha dikkatli davranmaya başladım
Daha sağlam adım attım
Gülüşlere kanmadım
Sana sunduğum sayısız şansı kimseye tanımadım ve tanımayacağım da
Yalan sezdiğim yerde nokta koydum her serüvene
Bağışlamadım, seni defalarca bağışladığım gibi
Hani derler ya, dünya küçük
Oldu da biryerde karşılaştık,
Ne yapacaksın,
Pişkinlik edip yine suratıma bakabilecek misin?
Yoksa, yere mi çarpacak bakışların?
Ellerinle mi kapatacaksın yüzünü, merak ediyorum!
Yada, kendini inanmadığın halde temize mi çıkaracaksın,
Yada, bu satırlara rastladığında yada biryerlerde duyduğunda.
Hep arkada mı dolaştırırsın sen neşterini ey aşk..?
Gökyüzüne bakan gözlerde senin hediyen intihar süsü!
Kıskançlık,öfke,ihanet...
Hepsi senin işbirlikçin,
Hepsi senin kadınların, senin o...puların, senin cariyelerin.
Şimdi tut elinden cariyelerinin,
Defol!
Bundan sonra adın kahpelik olsun senin...
Varlığınla yokluğun arasında kalmayacağım artık, sadece olmayacaksın.
Sensiz kalma ihtimali olmayacak aleyhine kurulmuş cümlelerimin sonunda. Belki birkaç satır arasında unutulacaksın bir müddet sonra.
İçimde olmayacak, boş bir kağıdın gölgesine sığmayacak sana sitemlerim.
Hani hep kızardın ya “Konuş konuş konuş” derdin, haykırabilir miyim şimdi KAHPELİĞİNİ?
Bıraktığın bu mavi düşleriyle avunan yalnızlığı, artık sahiplenilmeyecek olmanın burukluğunu yaşarken, haykırabilir miyim dersin, susar mıyım, gülüp geçer miyim yoksa …?
Aslında alıştırmalıyım kendimi hiç dönmeyecekmişsin, dönülmeyecek bir yerdeymişsin gibi farzetmeli, unutmalı. Seni hiç tanımamış gibi yaşamımı sürdürmeliyim.
Var olduğum her yer aşk(ın) şehri olmalı artık, yeniden sevmenin, sevilebilmenin yeri her yer, zamanı yaşanan ve gelecek tüm zamanlar olmalı benim için.
Evet, sayfalardan koparıp bir bir savurmalıyım seni yaşanmış tüm zamanlara, uzaklaşan her adımımla hapsetmeliyim bu anılar sokağına. Kopan takvim yaprakları sensiz geçen günleri saymamalı, bende yokluğunun güncesini tutmayı artık bırakmalıyım. Her yeni güne seni getirmedi diye isyan etmemeliyim. Kabullenebilmeli, hazmedebilmeli, aldırmamalı hatta sana hak verebilmeliyim.
Bu satırlarla büyümeye başlamalıyım, sırf seni ve çocuklaşan bir aşkı kolayca unutabilmek için. Zira yoksun. Sanki benim hiç senim olmamış, sanki biz hiç yaşamamışız, sanki aşk denen o hoyrat şarkıyı mırıldanmış ve sonra yarım bırakmışız gibi.
Artık yeni bir şarkı söylemenin vakti, yaşanmışlığına, yitikliğime hiç aldırmadan, sanki benim hiç senim olmamış gibi.
Benzin atacak, gözlerinin feri kaçacak, yere düşeceksin.. Gidişimin ardından ağlayacaksın için için, yoksun diye... Sesini
DUYURAMAYACAKSIN..
Gidişimin ardından mahvolacak tüm hayatın.. Zamanların ikişer ikişer atlayacaklar, tarihten kopartacaksın bensizliği.. SoracakLar neyin var? diye.. Suçlu yanın dalganacak tüm benliğinde.. Pişmanlığın saracak o gece kara gözLerini. Rengini kaybedecek göz bebeklerin..
ANLATAMAYACAKSIN..
Gidişimin ardından yılgın rüzgarlar esecek, yağmurlar yağacak.. Anlamsız kalacaksın tüm bu hüzünlere.. Hiç dinmeyecek gözyaşların, giden bana ağlayacaklar
ADİCE..
Gidişimin ardından anılar canlanacak belleginde, kovacaksın gitmeyecekler.. Oturup düşüneceksin yanlışını.. Savaşacaksın içindeki benle..
Kendini başka şeylerle oyalamaya çalışacaksın fakat aklından çıkamayacağım.. Ölüme yaklaşacak ruhun, ölümü hak edemeyeceksin! Bensizliğine.
AĞLAYACAKSIN..
Gidişimin ardından zamanlar hızlı gececek, sen unutmaya yüz tutmuş anılarımızı susturacaksın.. "O" sana dokundukça sen kaçacaksın, "Hadi bana şarkı söyle güzel sesinle"diyecek, cevap alamayacaksın. Sesim sessizliğin olacak.
KONUŞAMAYACAKSIN..
Gidişimin ardından sele kapılacaksın şehrinde.. Kurtaran olmayacak KAHPE bedenini.. Kimsesiz kalacaksın.. SokakLar küs, kaldırımlar ıssız, sen yalnız ve bensiz.. Saranın olmayacak...
ÜŞÜYECEKSİN..
Gidişimin ardından seneler geçecek ve sen UNUTTUM sonunda diyeceksin.. Ve bir gün telefonun çalacak.. Bir ses! beni hatırlatacak ve sen işte o gün...
ÖLECEKSİN..
Ben ihanete ugramadim, baska asklara satilmadim, cünkü sana hic sahip olmadim. Ben güzel düsler kurdum, sevgilim oldugun düsler, askla bakisan gözler ve birde tatli gülüsler.
Bugün düslerimi yiktin, aldin sen beni ucurumlara attin. Simdi nereye bir adim atsam, ucurumlar kayaliklar... Düsecek gibi oluyorum bazen, elimden tutanim yok, öyle korku doluki yüregim, yine yanlizlari oynuyorum..
Sensizlik bana neden bu kadar aci veriyor anlamiyorum, sorguluyorum kendimi, cevaplarim beni ürkütüyor. Gözyaslarimi sessiz sessiz akitiyorum yüregime, sensizlikle öyle doldu ki kalbim kimseye yerim kalmadi.. Umutlarimi caldin, güvenimi kirdin, biliyormusun kendime bile güvenim kalmadi artik...
Senden bir tek hatira bile kalmadi geriye, geriye kalan tek sey ihanetin, yaşanmış günlerin...
Bir yalanci gülüse sattin bu ask dolu kalbi, incittin beni. Simdi mutlumusun bilmiyorum, ne alemdesin, hangi mevsimdesin? Hangi siirin misrasinda, hangi masalin icindesin? Icmemeliydin o ask_i zehri, tatmamaliydin o kan kirmizisi öpüsleri. Simdi öyle ihanet kokuyorsun, öyle el gibi duruyorsun ki, yüzüne söyleyecek tek kelimem, tükürecek bir damla tükrüğüm yok.
Simdi sana, "İki günlük dev ask masallarinda sonsuz mutluluklar (!)" diliyorum, sen baskasinin kahramani oldun, bu sefer gercekten hayatindan gidiyorum....
Ben hayatımda hiç kimseyi, kendisi istemeden almadım bir birlikteliğin içine. Sen ve senin gibiler usul usul, bile bile ve sinsice geldiniz. Aklınızca, hayatınızdaki bir dolu yanlışı arındırdınız, temizlediniz yanımda. Evveliniz neydi ki ezeliniz ne olsun! Öyle ya, bir ben kalmıştım hayatınızda yanlış olan, sana ve senin gibilere bir hayat bağışlayan, sizden yakın olan. Bu yüzden ya yanlış saydınız beni.
Sevginin er meydanından kaçışınız yüreksizce, kahpeceydi. Kaçarken dikkat edin ayağınız tökezlemesin, çünkü artık sizi kovalayan yok!
Ne olmuş ki bana? Sadakat bendeyken dalavere sizdeydi! Sükunet bendeyken hiddet sizdeydi! Doğruyu söyledim, nede iyi ettim. Bir daha söylüycem, hemde en keskininden. Bana hiçbir şey olmaz, BEN AŞK ADAMIYIM. Aşk yürek ister.
Ben sevgiyi gerçek yaşadım, ne mutlu bana; sizse zahir bir sevdadaydınız. Ben sevgimi cihana taşıdım, ar duymadım bundan. Sizse arsızlar yurdunda bataklık sevdalısıydınız. YAZIKLAR OLSUN size.
Artık düzler bana, kurşunlar size!!! Hadi size güle güle.
Korkmuyorum seni sevmekten
Kaçmaya çalıştığın gerçek
Birgün karşına çıkacak.
Ve işte o gün
Kaçacak yerin olmayacak.
Ben senin varlığını seviyorum,
Yokluğunu seviyorum
Sana ulaşamadığım dakikalarda.
Seni duymayı
Seni özlemeyi
Hiç görmesem bile seninle olmayı seviyorum.
Hiç korkmuyorum seni sevmekten.
Senin gülüşünü seviyorum.
Her bana bakışında
Gözlerinede okuduğum o duyguyu
Gözlerindeki gözlerimi seviyorum.
Gönlünü seviyorum
Özünü seviyorum senin
Dudaklarındaki sözlerimi seviyorum
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Ben sendeki o sıcaklığı
Sana olan uzaklığı seviyorum.
Yanaklarından akan göz yaşlarını
En çok, dağınık olduğunda saçlarını
Beni arayan ellerini seviyorum.
Yalnızlığımı seviyorum sebebi sensen
Ayrılığını seviyorum,
En çok yalnız kaldığımda
Beni bulan gönlünü seviyorum.
Ben en çok senin bana olan
Sevgini seviyorum.
İçimden haykırmak geliyor.
Dünyaya sığdıramadığım seni
Kalbime sığdırmak geliyor.
Ağlamak geliyor seni görmezsem
Özlemek geçiyor içimden seni
Sevmek geçiyor.
İçimden sana doğru giden
Bin bir türlü yol geçiyor.
İçimden sen mutlu olacaksan
Ölmek bile geçiyor gülüm.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Ben yalnızca seni seviyorum,
Ne o muhteşem güzelliğin
Ne kalbimdeki özelliğin
Ne de sevdiğim için değil,
Seni yalnızca sen olduğun için,
Ruhun için
Kalbin için
Aklın ve sevgin için seviyorum seni.
Ben seni en çok kendim için seviyorum
Belki de ilk defa bencil oluşumu
Sana borçlu olduğum için.
Seni her şey için seviyorum.
Ve sahip olmadığım
Hiçbir şey için.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Her dakika seninle olmayı seviyorum.
Gözlerimi her açtığımda
Aklıma gelişini seviyorum.
Her gece uyumadan önce
Seni sevdiğim aklıma gelince
Sensiz uyumayı bile seviyorum
Uyumadan önce seni düşününce.
Ben seni en çok
Umutsuzluğumda beni bulduğun için seviyorum.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Ben seni bu şehirde olduğun için değil
Benimle aynı toprağa ayak bastığın için
Benimle aynı gökyüzünü paylaştığın için seviyorum.
Geceleri benim yüzüme vuran ay ışığı
Senin de gözlerine vurduğu için seviyorum.
Benim kemiklerimi ısıtan yaz güneşi
Sana da sıcaklık veriyor diye seviyorum seni.
Beş bin yaşındaki bu dünyada
Benimle aynı zamanı paylaştığın için seviyorum.
Ben seni benimle yaşadığın için
Benden hiç gitmediğin için seviyorum
Beni hiç terketmediğin için.
Ellerini seviyorum tanrıya açıldığında
Kalbini seviyorum kapıları açıldığında
Ve gözlerini seviyorum
Her karşımda kapanıp açıldığında.
Bana baktığında
İçimde yakaladığın coşkumu seviyorum,
Her bana baktığında
Seni sevdiğimi hatırlamayı seviyorum.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Her kibrit çaktığımda
Alevin içinde seni görmeyi seviyorum.
Her sigara yaktığımda
Dumanın şeklinde seni görmeyi seviyorum.
Her bana baktığında
O kadar çok seviyorum ki seni sevmeyi
Yalnızca sen olduğun için hayatımda
Kendimi bile seviyorum
Sen olunca aklımda.
Kalbimi seviyorum seni seviyor diye
Gözlerimi seviyorum seni görüyor diye.
Ruhumu seviyorum, seni ruhuna
Bu kadar yakın diye.
Varlığımı seviyorum,
Sırf sana borçlu olduğum için
Mutluğumu seviyorum.
Gülümsememi seviyorum seni düşününce
Ayakta kalışımı seviyorum sebebi sen olunca
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Ben sana olan sevgimi yazan
Kalemimi seviyorum.
Senin adını yazdığım kağıdı seviyorum.
Sana olan sevgime benzettiğim
Her sevgiyi seviyorum.
Bana seni hatırlatan herşeyi
Sana giden yolları seviyorum.
O kadar çok seviyorum ki seni
Seni kaybetmek korkusunu bile,
İçinde yalnızca, sen olduğun için
Sana karşı duyduğum bir duygu olduğu için
Korkumun sebebinde sen olduğun için seviyorum.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Seni seviyorum.
BOŞUNA
Sen yoksun
Boşuna yağıyor yağmur
Birlikte ıslanmayacağız ki...
Boşuna bu nehir
Çırpınıp pır pırlanması
Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki...
Uzar uzar gider
Boşa yorulur yollar
Birlikte yürüyemeyeceğiz ki...
Özlemlerde ayrılıklar da boşuna
Öyle uzaklardayız
Birlikte ağlayamayacağız ki ...
Seviyorum seni boşuna
Boşuna yaşıyorum
Yaşamı bölüşemeyeceğiz ki ...
BOŞUNA
Sen yoksun
Boşuna yağıyor yağmur
Birlikte ıslanmayacağız ki...
Boşuna bu nehir
Çırpınıp pır pırlanması
Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki...
Uzar uzar gider
Boşa yorulur yollar
Birlikte yürüyemeyeceğiz ki...
Özlemlerde ayrılıklar da boşuna
Öyle uzaklardayız
Birlikte ağlayamayacağız ki ...
Seviyorum seni boşuna
Boşuna yaşıyorum
Yaşamı bölüşemeyeceğiz ki ...
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim.
Ama gitme Lavinia.
Adını gizleyeceğim,
Sen de bilme Lavinia
Hani yıldızlar kayardı akşamları da
Sen tutmaya çalışırdın.
Fakat çok uzaklara düşerdide şaşırır kalırdın.
Aslında bilirdin yıldızlar düşmez yere .
Israr ederdin tutacağım diye...
Şimdi sen yoksun
Yas tutmuş bütün sema,
Kapamış gözlerini görmüyor artık
Bulutlar geçit vermiyor yıldızlarına
Ağlıyor için için ,sen yoksun diye...
Hani, sabah olunca ,
Kuşlar öterdi,kelebekler uçuşurdu penceremizde .
Çiçekler merhaba derlerdi adeta tebessümle güneşe.
Ve sen onları seyreder de,dalardın sonsuz hayale.
Şimdi sen yoksun...
Artık sabah olmuyor bu diyarda .
Kuşlar ötmez ,kelebekler uçmaz oldu.
Çiçekler kesti selamı güneşle,
Sen yoksun diye...
Bir de beni düşünürmüsün bahar gözlüm?
Halimi anlaya bilirmisin?
Yüreğimi yakan ateşini hissedebilir misin?
Hayır ...Uzaklarda çok uzaklardasın canım.
Anlayamazsın.
Ve ben de ,
Herşey gibi ,bittim .
Bittim canım.
Sen Yoksun Diye...